Meme kanseri hem gelişmiş hemde gelişmekte olan ülkelerde kadınlarda görülen en sık kanser türüdür.
Düşük ve orta gelirli ülkelerde beklenen yaşam süresinin uzaması nedeniyle meme kanseri görülme sıklığında son yıllarda artış görülmektedir.Meme kanserinin görülme sıklığındaki artışla beraber, meme kanserine bağlı ölümler de dikkat çekmektedir.Meme kanseri tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kadınlarda en sık görülen kanser türüdür.Ailede meme kanseri öyküsü, genetik yatkınlık, ileri yaş, ilk adet yaşının erken olması (12 yaşından önce),geç yaşta (55 yaşından sonra) menopoza girmek, ilk doğumunu geç yaşta (30 yaşından sonra) yapmış veya hiç doğurmamış olmak, çocuk emzirmeme gibi nedenler meme kanserinin gelişme riskini artırmaktadır.Bunların yanında aşırı kilolu veya obez olmak, bedensel etkinliğin yetersiz olması ve alkol kullanımı gibi yaşam biçimiyle ilişkili nedenler de meme kanserinin gelişme riskini artırmaktadır.Sağlıklı beslenme, düzenli ve bilinçli bedensel etkinlik, alkol alımının azaltılması veya bırakılması, vücut ağırlığının kontrolünün sağlanması ve obezite ile mücadele ile uzun vadede meme kanseri görülme sıklığı azaltılabilir. Meme kanserine yönelik korumanın erken teşhis yöntemleri ile birlikte uygulanması meme kanserinin erken dönemde tespit edilmesi ve uygun önlemlerin alınmasında başarıyı artırmaktadır. Bu açıdan toplum tabanlı taramalar büyük önem taşımaktadır.
Erken teşhis için kadınların;
Düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmaları,
Düzenli olarak hekime meme muayenesi yaptırmaları,
Düzenli olarak mamografi çektirmeleri gereklidir(40 yaşından sonra yılda bir kez).
KETEM ve Aile Sağlığı Merkezlerinde taramalar ücretsiz yapılmaktadır.