Bireylerin fiziksel sağlığı vücuttaki tüm organ ve dokuların sağlıklı olması ile mümkündür. Bu nedenledir ki; ağız ve diş sağlığını bozan faktörler bireyin vücut sağlığını da doğrudan etkilemektedir.
Diş çürükleri ve dişeti hastalıkları; kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, kemik erimesi, şeker hastalığı, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı risklerini artırmaktadır. Bu bağlamda ağız ve diş sağlığımıza verdiğimiz önem genel sağlık anlayışımızı ortaya koymaktadır. Toplum olarak ağız diş sağlığı anlayışımızın tamamen değişmesi zorunluluk haline gelmiştir.
Diş ve diş eti hastalıkları “Önlenebilir”, “ Kontrol edilebilir”,” Davranışla İyileştirilebilir” hastalıklar grubuna girmektedir ve alınacak koruyucu tedbirlerle hastalık oluşmadan önlenebilmektedir, bu tedbirler sayesinde diş hastalıklarının tedavisi için yaptığımız harcamalar çok ciddi oranlarda düşerek 12 kat azalacağı yapılan araştırmalarda belirlenmiştir.
Diş sağlığımız için bol bol peynir, süt ve yoğurt tüketmeli, şekerli yiyecekleri tükürük akışının en yoğun olduğu ana öğünler sırasında yenmelidir. Sağlıklı ve güzel diş ve dişetleri için öğün aralarında da abur-cuburla değil elma, havuç gibi iyi yıkanmış, taze meyve ve sebze ile beslenmeliyiz. Halk arasında süt dişlerinin önemli olmadığına dair yanlış bir inanış vardır. Oysa ağız ve diş sağlığında dişlerin önemi süt dişlerinin sürmesiyle başlar. Sağlıklı süt dişi sağlıklı kalıcı dişlerin en büyük garantisidir.
Kötü ağız hijyeninin yol açtığı diş çürükleri, dişeti hastalıklarından korunmada bireyler sağlıklı beslenmenin önemi hakkında bilinçlendirilmelidir. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı, düzenli olarak diş hekimine gitme alışkanlıklarının kazandırılması gerekmektedir. Düzenli diş hekimi kontrolü ve eğitimle ağız diş sağlığı bilgilerinin artırılması, doğru tutum, alışkanlıklarının oluşturulması, koruyucu uygulamalar ile hastalıkların yaygınlık ve şiddetinin azaltılması suretiyle yaşam kalitesinin artırılması sağlanabilir.