3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü
03 Mart 2025

3 Mart Dünya Kulak ve İşitme Günü

 

1

 

İşitme kayıpları, çocuğun o lisana özgü sesleri oluşturarak konuşmasını geciktiren ve bozan en önemli faktördür. İşitme kaybı ile doğan ya da doğumdan sonra (yenidoğan ya da süt çocukluğu çağında) işitme kaybına neden olabilecek bir travma, hastalık veya ototoksik ilaca maruz kalan çocuklarda, işitme kaybı erken teşhis edilmez ve rehabilitasyon programlarına alınmazlarsa, psikolojik ve sosyal gelişmeleri yetersiz olur ve ilerleyen yıllarda eğitim ve sosyal uyum açısından, yaş ve zekaca yaşıtları olan çocuklardan geri kalırlar. 

Yenidoğan her bin bebekten 1-3’ü ileri derecede işitme kaybı ile doğmaktadır. Çocukluk döneminde geçirilen hastalıklar, kulak enfeksiyonları, kazalar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle bu oran binde 6’ya çıkmaktadır. Bebekler hayatının ilk iki yılında beden ve zihin yönünden hızlı bir gelişim dönemi yaşarlar. İnsanlarda kullanacakları dilin temeli; o dile özgü seslerin işitilmesi ve konuşmaların dinlenmesiyle oluşur. İşitme engeli ile doğan, bu engeli fark edilmeyen bebeğin dil gelişimi durur ve bununla birlikte zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişimi yavaşlar. Erken teşhis konup ve erken rehabilite edilen bebeklerin dil gelişimine paralel olarak; zihinsel sosyal ve ruhsal gelişimleri de olumlu yönde etkilenir. Doğduktan sonra en geç altı ay içinde işitme engeli teşhisi konan ve işitme cihazı uygulanıp özel eğitime alınan bebeklerin konuşma becerisi normal yaşıtlarına benzer seviyede gelişebilmektedir.

Bebeklerin işitme kayıplarını teşhis etmek, gelişen teknolojiye paralel olarak kolaylaşmıştır. Bu değerlendirmeler için bebeklerin büyümelerini beklemek ya da zaman kaybetmek telafisi mümkün olmayan sonuçlara neden olabilmektedir. Bebeğin doğduğu ilk günlerde uygulanabilen; basit, ucuz ve uygulaması çok kolay testler ile yenidoğan döneminde işitme kaybı erken teşhis edilebilmektedir.  İşitme engeli ile doğan bebeklerin erken dönemde tespit edilmesi amacı ile işitme taramasının yapılması, kesin teşhis, işitme cihazı uygulaması ve gerekli (re)habilitasyon çalışmasını yapmak üzere; 2008 yılından beri Ülkemizde Yenidoğan İşitme Tarama Programı yürütülmektedir. Bu program kapsamında, 81 ilimizin kamu, üniversite ve özel hastanelerinin yer aldığı tarama merkezlerimizde işitme taraması yapılmaktadır. Taramadan kalan bebekler ileri testler için referans merkezi olarak adlandırılan tanı merkezlerine sevk edilmektedir.  

Hedefimiz; 81 ilde doğumun gerçekleştiği tüm hastanelerimizde, doğan her yenidoğana, işitme taraması testlerini daha taburcu olmadan, aynı hastanede uygulayabilmek, ilk 1 ayda tarama testlerini tamamlamak, ilk 3 ayda işitme kayıplı bebeklerin tanılarını koyabilmek ve 6 ayda da işitme kaybı tanısı almış cihaz ihtiyacı olan bebeklerimizin cihazlanmalarını ve (re)habilitasyonlarını sağlayarak topluma sağlıklı bireyler kazandırmaktır.

İşitme sadece bebeklik döneminde değil çocukluk döneminin her evresinde büyük bir öneme sahiptir. İşitme kayıpları enfeksiyonlar, travmalar ve progresif işitme kaybı yapan genetik hastalıklara bağlı olarak doğum sonrası dönemde de ortaya çıkabilmektedir.  İşitme eğitim ve iletişim için en önemli bileşendir. Okul döneminde daha da önemli hale gelmektedir. Kalıcı işitme kaybı yaygınlığının okul-yaşı nüfusta binde dokuza yükseldiği bildirilmektedir.  Bir ya da her iki kulakta kalıcı ya da geçici işitme kaybı okul-yaşı çocukların % 14 ten fazlasını (yedide bir) etkilemektedir. Tek taraflı işitme kayıplarında bile sınıf tekrar oranı %37 olarak bildirilmektedir. İşitme kaybı dikkat, öğrenme ve sosyal işlevlerdeki sıkıntıları artırmaktadır. Çocuklardaki işitme kaybı erken zamanda fark edilip gerekli müdahale sağlanmadığında akademik başarısını ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir.

Dünyanın pek çok ülkesinde okul taramaları içerisinde; işitme taramaları da yer almaktadır. Ülkemizde de 2015 yılında 81 ilde Okul Çağı İşitme Tarama Programı başlatılmıştır. Okul çağı işitme tarama programında amaç; okul çağı çocuklarda sonradan oluşan işitme kaybını erken dönemde saptamak, tanılamak ve rehabilite etmektir. Tarama Programı kapsamında ilkokul 1. Sınıfa giden öğrenciler, belirlenen protokoller çerçevesinde okul ortamında, işitme taraması konusunda eğitimli sağlık personeli tarafından tarama odyometre cihazı ile taranmaktadır. Tarama sonucunda işitme kaybı şüphesi olana çocuklar, ildeki kulak burun boğaz uzmanlarına sevk edilmektedir. 

Amacımız, erken müdahale ile işitme kaybı olan her çocuğun yaşıtları ile eşit koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlamak ve sağlıklı bir nesil oluşturabilmektir. Her çocuğun yaşama sağlıklı bir şekilde başlama, hakkı vardır.